Çocuklar, özellikle kız çocukları okusun diye...
Anne+Çocuk1.12.2016 23:33:
Bu hafta Adana’dan Aladağ’dan gelen yangın haberi... Giden canlar, gencecik kız çocukları.Üzerlerine titrememiz gereken fidanlar...
Ülkemizin coğrafyası geniş, her bir noktasında yaşam koşulları farklı. Hayat her zaman herkes için adil değil. Kimimiz şanslıyız, kimimiz değil. Şanslı olduğunu düşünenler şanssız olanlarla paylaşımda bulunmadıkça, şanssız olanların elinden tutmadıkça birşeyleri değiştiremeyiz. Oysa bir çabamız olmalı.
2012 yılında İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) yani İstanbul’da deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasına yönelik çalışmaların yapıldığı Türkiye’nin ilk risk azaltma projesi kapsamında İstanbul’da bulunan bazı okulların iyileştirilmesi projesini gerçekleştiren tasarım grubu bünyesinde çalışıyordum. Bu sebeple bazı ilköğretim okullarını görme şansım oldu. İnanın o okulları unutamıyorum. Bizim kendi ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim gördüğü okullar, eski, bakımsız. Fiziken eğitim yapılıyor olsa da sunduğu imkanlar bakımından çok eksikti. Bir de ülkemizin köylerini, kasabalarını siz düşünün.
Okulların fiziksel koşullarını geçtim, okulu olmayan köyler, kışın yollar kapandığı için okula gidemeyen çocuklar, okula devam edemeyen kız çocukları hepsi ana haber bültenlerinden birer başlık gibi aklımızda olan bilgiler, haberler. Oysa haberden öte gerçek.
Hürriyet’ten Esra Ülkar’ın 11 Ekim 2015 tarihli yazısındaki verileri paylaşıyorum sizlerle;
‘’Eğitim Reformu Girişimi’nin 2014-2015 eğitim izleme raporuna göre, 2014 yılı itibarıyla ortaöğretimden erken ayrılan öğrencilerin oranı Türkiye’de yüzde 38, AB ülkelerinde ise yüzde 11.
Rapora göre, Türkiye’de 18-24 yaş arasında ortaöğretimi tamamlamadan eğitim sisteminden ayrılan genç kadınların oranı erkeklerden daha yüksek. 2014 itibarıyla genç kadınların yüzde 41’i, genç erkeklerin ise yüzde 35’i ortaöğretimi tamamlamadan eğitimlerini bıraktı.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, “Türkiye’de 2014 verilerine göre, kız çocuklarının yüzde 13’ü hâlâ çocuk yaşta evlendiriliyor. Büyük bir çoğunluğu ise kayıtlara geçmiyor” diyor.’’
Geleceğimiz çocuklarımız. Geleceğimiz, okula gönderilmeyen kızlarımız. Geleceğimiz okula devamını sağlayamadığımız kızlarımız. Özellikle kız çocuklarını okutmak, onlara meslek edindirmek, onları bilinçli anneler olarak yetiştirmek hepimizin görevi.
Bizler bugün meslek sahibi, kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlar olabildiysek bu şansa sahip olmayan gençlere, çocuklara yardım etmeliyiz. Onların önlerini açabiliriz.Bu bizim görevimiz, sorumluluğumuz.
Elimizi taşın altına koymadıkça, ülkemizin dört bir yanından gelecek başka kötü haberlerle sarsılmaya devam edeceğiz. Soma’dan, Aladağ’a, Amasya Sarımeşe’den,Şanlıurfa’ya ülkemizin heryerinde yardım bekleyen okullar, öğrenciler, okula gidemeyen, okula başlayıp devam edemeyen çocuklar var.
Bu çocukların elinden tutmak, geleceklerini karanlık yerine aydınlık kılmak hepimizin elinde.Herkesin küçük büyük yapabileceği birşeyler var. Biz ellerinden tutmazsak yangınlar, çocuk yaşta evlilikler, her türlü istismar bu gencecik fidanları hayattan koparacak. İzin vermeyelim. Hepimiz az ya da çok paylaşalım. Yapılabilecek çok şey var. Yeter ki isteyelim.Önümüz yeni yıl. Bir düşünün.Bir kez daha düşünün.
Türkiye’de bu işe adanmış hayatlar var ve hala güvenebileceğimiz kurumlar var.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi.
İlkyar ( İlköğretimokullarına Yardım Vakfı) gibi.
Darüşşafaka gibi.
TEV gibi.
İnternette araştırmalar yapabilir, köy okullarının isteklerine cevap bulmaya çalışan pek çok gönüllü kuruluş bulabilirsiniz. Pek çok köy öğretmeninin mektubunu bulabilirsiniz. Onlara kayıtsız kalmayın. Sayamayacağım kadar proje var. Gereken araştırmalarınızı yapın, güven duyduktan sonra katkıda bulunun, çevrenizde, yakınınızda maddi güçlük içinde olan, okumaya çalışan gençleri arayın bulun. Yeter ki isteyin. Geleceğimiz çocuklarımız.
Ülkemizin coğrafyası geniş, her bir noktasında yaşam koşulları farklı. Hayat her zaman herkes için adil değil. Kimimiz şanslıyız, kimimiz değil. Şanslı olduğunu düşünenler şanssız olanlarla paylaşımda bulunmadıkça, şanssız olanların elinden tutmadıkça birşeyleri değiştiremeyiz. Oysa bir çabamız olmalı.
2012 yılında İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) yani İstanbul’da deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasına yönelik çalışmaların yapıldığı Türkiye’nin ilk risk azaltma projesi kapsamında İstanbul’da bulunan bazı okulların iyileştirilmesi projesini gerçekleştiren tasarım grubu bünyesinde çalışıyordum. Bu sebeple bazı ilköğretim okullarını görme şansım oldu. İnanın o okulları unutamıyorum. Bizim kendi ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim gördüğü okullar, eski, bakımsız. Fiziken eğitim yapılıyor olsa da sunduğu imkanlar bakımından çok eksikti. Bir de ülkemizin köylerini, kasabalarını siz düşünün.
Okulların fiziksel koşullarını geçtim, okulu olmayan köyler, kışın yollar kapandığı için okula gidemeyen çocuklar, okula devam edemeyen kız çocukları hepsi ana haber bültenlerinden birer başlık gibi aklımızda olan bilgiler, haberler. Oysa haberden öte gerçek.
Hürriyet’ten Esra Ülkar’ın 11 Ekim 2015 tarihli yazısındaki verileri paylaşıyorum sizlerle;
‘’Eğitim Reformu Girişimi’nin 2014-2015 eğitim izleme raporuna göre, 2014 yılı itibarıyla ortaöğretimden erken ayrılan öğrencilerin oranı Türkiye’de yüzde 38, AB ülkelerinde ise yüzde 11.
Rapora göre, Türkiye’de 18-24 yaş arasında ortaöğretimi tamamlamadan eğitim sisteminden ayrılan genç kadınların oranı erkeklerden daha yüksek. 2014 itibarıyla genç kadınların yüzde 41’i, genç erkeklerin ise yüzde 35’i ortaöğretimi tamamlamadan eğitimlerini bıraktı.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, “Türkiye’de 2014 verilerine göre, kız çocuklarının yüzde 13’ü hâlâ çocuk yaşta evlendiriliyor. Büyük bir çoğunluğu ise kayıtlara geçmiyor” diyor.’’
Geleceğimiz çocuklarımız. Geleceğimiz, okula gönderilmeyen kızlarımız. Geleceğimiz okula devamını sağlayamadığımız kızlarımız. Özellikle kız çocuklarını okutmak, onlara meslek edindirmek, onları bilinçli anneler olarak yetiştirmek hepimizin görevi.
Bizler bugün meslek sahibi, kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlar olabildiysek bu şansa sahip olmayan gençlere, çocuklara yardım etmeliyiz. Onların önlerini açabiliriz.Bu bizim görevimiz, sorumluluğumuz.
Elimizi taşın altına koymadıkça, ülkemizin dört bir yanından gelecek başka kötü haberlerle sarsılmaya devam edeceğiz. Soma’dan, Aladağ’a, Amasya Sarımeşe’den,Şanlıurfa’ya ülkemizin heryerinde yardım bekleyen okullar, öğrenciler, okula gidemeyen, okula başlayıp devam edemeyen çocuklar var.
Bu çocukların elinden tutmak, geleceklerini karanlık yerine aydınlık kılmak hepimizin elinde.Herkesin küçük büyük yapabileceği birşeyler var. Biz ellerinden tutmazsak yangınlar, çocuk yaşta evlilikler, her türlü istismar bu gencecik fidanları hayattan koparacak. İzin vermeyelim. Hepimiz az ya da çok paylaşalım. Yapılabilecek çok şey var. Yeter ki isteyelim.Önümüz yeni yıl. Bir düşünün.Bir kez daha düşünün.
Türkiye’de bu işe adanmış hayatlar var ve hala güvenebileceğimiz kurumlar var.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi.
İlkyar ( İlköğretimokullarına Yardım Vakfı) gibi.
Darüşşafaka gibi.
TEV gibi.
İnternette araştırmalar yapabilir, köy okullarının isteklerine cevap bulmaya çalışan pek çok gönüllü kuruluş bulabilirsiniz. Pek çok köy öğretmeninin mektubunu bulabilirsiniz. Onlara kayıtsız kalmayın. Sayamayacağım kadar proje var. Gereken araştırmalarınızı yapın, güven duyduktan sonra katkıda bulunun, çevrenizde, yakınınızda maddi güçlük içinde olan, okumaya çalışan gençleri arayın bulun. Yeter ki isteyin. Geleceğimiz çocuklarımız.
Bu gönderiye henüz bir yorum yazılmamış. İlk yorum yazan siz olun...
Daha Fazlası...
Köşe Notları...
Takip Edin
- Bir Kurabiye Adam Tarifi Anne+Çocuk 27.12.2016 22:59:00
- Pembe Kurbağa Bebek Tiyatrosu Anne+Çocuk 16.12.2016 16:57:00
- Hamilelikte Doğru Duruş Anne+Çocuk 20.11.2016 22:06:00
- Omurganızı 3 boyutlu çalıştırabileceğiniz bir egrezsiz sistemi: Gyrotonic Anne+Çocuk 8.11.2016 13:01:00
- Ağrılar için bir tedavi yöntemi olan Manuel Terapi Nedir? Anne+Çocuk 19.10.2016 00:57:00
- Bebekle seyahat ederken yanınızda bulunması gerekenler Anne+Çocuk 2.09.2016 23:30:00
- Doğum için Hastane Bavulu Hazırlamak Anne+Çocuk 1.09.2016 12:50:00
- Doğum İhtiyaç Listesi Anne+Çocuk 27.08.2016 08:46:00
- Anne olmak beraberinde mesleğini yapmak, beraberinde başka başka binbir türlü şeyler yapmak...Bu duygularla sarmalanmışsanız,
Hürriyet Kelebek'in bugünkü sayısında Yonca Tokbaş'ın Anne kalbi meselesi yazısını okumanızı öneririm.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/yonca-tokbas_232/anne-kalbi-meselesi_40219362
- Bugün Yılmaz Özdil'in 'Orda Bir Köy var uzakta' yazısını okuyamayanlar için alıntıladım.
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/orda-bir-koy-var-uzakta-1541841/ - 31 Ekim'de Nil Karaibrahimgil'in köşesinde yazdığı yazıyı ben ancak bugün okuyabildim ama iyi ki de okumuşum,
tüm annelere, babalara, teyzelere, halalara, herkese okunmasını tavsiye edeceğim bir yazı.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/nil-karaibrahimgil_113/cocugun-bildigi-benim-unuttugum_40263447